Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

"Sosyal İzolasyon"

"Sosyal İzolasyon" Merhaba Sevgili Dostlar Apt.’nin Güzide Misafirl eri,  Hoş gel diniz daha doğrusu hoş geldik… Nasılsınız? Bu soruya bu aralar vereceğimiz cevaplar pek iç acıcı olmuyor ama hayat bir şekilde devam ediyor. Günlerin getirdiği karamsarlık, hüzün bulutları içerisinden sıyrılıp güneşi görmenizi/görebilmenizi temenni ederek başlamak isterim. Efendim ben deniz No:3’ün kadim misafiriyim. Bir beş çayına gelmek iki lafın belini kırmak elbette isterdim lakin yaşadığımız biyolojik afet dolasıyla sosyal izolasyondayız. #EvdeKal #HayattaKal dediğimiz şu son günlerde kendimiz ve çevremiz için alacağımız en önemli tedbir mecbur olmadıkça dışarıya çıkmamak #EvdeKal’mak olacaktır. Sürekli duyduğumuz ve hatta artık alıştığımız cümleleri kurmak istemezdim fakat artık bu uyarıları yapmayı bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum. Lafı çok uzattım farkındayım, bu günlerde içimizi ısıtacak bir kaç mısra ile çayınızın, kahvenizin yanında sizlere eşlik etmek isterim. İlk mısr...

"Gözlerin"

Bir gün gelecekti! O gün bugün artık sevgilim. Daha başka günlerimiz de olacak seninle, Ay ışığıyla boğulmuş bir hane içinde, Sevgiyle, özlemle birleşmek dileğiyle. Bugün de geldi işte sevgilim, Parmaklıklar olmadan ziyaret et beni, Kendim olarak görmeli suretini, Saatimiz ürkek bir ceylan, Kaçırmadan değinmeli sevdalara. İlk önce ellerin gelmeli, Sonra utancın, bir kuş gibi yüreğin. Kovmalı yalnızlığı bir hane içinde, Sözcüklerin, en sonunda gözlerin. Gözlerin... En son onlar gelmeli, Dediğim gibi, Saatimiz ürkek bir ceylan. Sessizce Sev beni. Sev ki; Duymasın Eşref saatleri, Bozulmuş gibi Kadranları, Akrepler ölü, Ay sapsarı, Gece korkulu, Gece ayaz, Haziranda, Biranda, Bu zamanda, Sende, Gözlerinde. Sevgilim, Bir daha Görüşmek Dileğiyle... (Şairimiz No:1)

"Taşralı'ya Şiir"

Aytmatov'un romanlarında anlattığı o uçsuz bucaksız bozkırlarda yaşayan bir taşralısın,  Katı, soğuk, sessiz.. O bozkırlar uzak, çok uzak... Sende uzaksın, yıldızlar kadar... Benim gözlerimde ağu Senin gönlünde mühür Gözlerimdeki ağu gönlündeki mührü çözmeye yetmiyor, ah yetmiyor... Ben şehirli bir kız ince, naif, hassas, Sen taşralı bir dağ,  Demirden; derininde  Ateşten, lavdan, volkandan... Ben bahardan, çiçekten, yağmurdan, sudan Sen kupkuru güzden, kıştan, kardan...  Ben beyaz, Sen siyah.  Ben gün,   Sen gece.  Benim içimde kuşlar öter,  Senin yüzün gülmek bilmez. Yüzün görsem, bende yeller eser, fırtınalar kopar, şimşekler çakar,  Sende yaprak oynamaz.  Sen nicedir böyle yakarsın benim deli gönlümü  Bunu ne bilirsin, ne de umrun olur Taşralı... Bilemedim nedir sende olan  Olmazı oldurdun sen taşralı... (No:3 2016)

Leyla'dan Mevlaya

LEYLA'DAN MEVLAYA Ben bir Leyla kulunum Tanrı'm, hikaye farketmeksizin çöllere düşmek istiyorum, bahtını kovalayan bir bedevi olup aradığımı bulamazsam eğer bahtsızlığa da razı olmak istiyorum... Çöllere düşür beni Tanrı'm bana yolu göster diyemiyorum çünkü kendi kaybolmuşluğumda kolaya kaçmak istemiyorum. Yolumu ben çizeyim, yolumu ben kaybedeyim sen bana yalnız yolumu ver Tanrı'm, beni bu hiçlikten kurtar beni bu dünya denen mezelletin bayağılığından kurtar, yolu bana ver... Bizler bu dünyanın uzay çağında yolunu bulamayan değil yolu olmayan kulların olduk kaldık artık.. Döndük dolaştık feleğin çarkına karıştık. Felek döndükçe çevrildik, çevrildikçe evrildik en sonunda devrildik... Felek mi etti bizi yolumuzdan biz mi yolu ettik bizden? Yolumuzdan mı döndük,  yolda mı bulduk yolda bulunanı, yoksa yanımızdakine mi değiştik yolda bulduğumuzu, biz bu yolu nasıl kaybettik? Yolsuzlukları seyrettik Yolunanları seyrettik Belki de biz bu yolu seyrede seyrede kaybe...

"Şehriyar'a"

No:2 de ben buradayım diyor, Şehriyar şiirini okurlarımızla buluşturuyor iyi akşamlar ve esenlikler dileriz..  Derdime aramam derman Her arayışım sana çıkar. Kapatma yolları gözlerini aç Bu sana yazılan kaçıncı fermandır? Her ritim her nota getiriyorsa  Senden bir parça daha Rüzgar kıskanıyorsa kokunu Kapatma yolları gözlerini aç. Ağrıyan başımı dizlerine koymak Bir solukta yanında almak istiyorsam Cehennem ateşleri sarıyorsa bedenini Kapatma yolları gözlerini aç. Aç gözlerini uyan derdim dermanım Fermanım yolum umudum düşüm Arafım sağım solum ey kurban olduğum Kapatma yolları gözlerini aç. Yorgunum..

"Bazı Geceler"

 Gecenin şiiri pek kıymetli dostlar APT. sakinimiz, şairimiz No:1'den geldi :) sıcak sıcak, buyrun efendim; Beni kaybettiğinde bazı geceler, Ötelenmiş bir yerlerde yazıyorum, Duymaya çalışma beni, anla sadece, İşte gökyüzünde Venüs, Emin ol sana bakıyorum. Beni kaybettiğinde bazı geceler, İşlek caddelerde çelişkilere karışıyorum, İtilip düşen, sır perdesi gibi kimsesiz, Kaldırımların arasından çıkan bir umut, İşte yeryüzünde çiçekler, Emin ol sana bakıyorum. Kaybolmuşsam eğer yine bu gece, Yine o günlerdeki gibi kaygılar yanımda, Kıskanma nolur, bir sigara da dudağımda. Kadim döngünün tekerrür safhasında, Melankoli ayın on dördü gibi parlak. Gelecek- geçmişe dair ne varsa, Apaçık bilgiler ışığında bir oldu bugün. Kaybolmuşsam eğer yine bu gece, Sabırsız bir şairin şiirine kavuşuyorum. Şiirler pençe pençe dizilirken yalnız ben, Tek başıma bu işkenceye alışıyorum. Anla! Se...

"Burçak Tarlası"

Merhabalar dostlar APT’nin değerli okurları, ilk paylaşımımızı siz değerli okurlarımıza sunmanın tatlı heyecanı içerisindeyiz. Kendi sözümüzü fazla uzatmadan sizleri nostalji kuşağının herkese hoş gelen o ezgili türkülerinden birinin hikayesine götürmek istiyoruz, türkümüzün adı "Burçak Tarlası"... Türk Kültürü’nün aynasıdır türküler. Toplumun sosyoekonomik yaşamından izler taşır. Türkülerde toplumun yaşamını, yaşanmışlığını, kültürünü birebir bulabilirsiniz. Aşk, ölüm, gurbet, sıla, ayrılık, kavuşma, acı, sevinç, velhasıl insanın içindeki her şey türkülerdedir. Anadolu insanının geçim kaynağı tarım, tüm yaşamına etki ettiği gibi türkülerine de yansımıştır. Tarımın yaşam kaynağı olduğu bu topraklarda, türkülerde tarımın yer almaması zaten düşünülemez. Türkülerin bir hikayesi, üzerine sinen bir yaşanmışlığı vardır. Ünlü halk ozanı merhum Özay Gönlüm “Türkü dediğin yüzyıllardır halk dilinde dizile dizile, saz telinde süzüle süzüle gelir. Bir olay olur halk onu içinde oldurur...