Dışarıda hafif yağmur, yeni başlamış...
Geliyor mis gibi, toprakla buluşmuş damlalar.
Kuşlar ötmeye başlamış,
Biri taze, ürkek ötüyor,
Belli yavru daha.
Ve nöbette birileri,
Şavkı yanmış odasının.
Ses bekliyor,
Uykudan daha hayırlı olanın çağrısını secdesinin başında.
Yaş belli ki kemale ermiş,
Öyle ki huzurlu beyaz badanalı ev...
Gözükmez şimdi doğmadı daha gün,
Hemen önünde bir kayısı ağacı,
Çok budamışlar küsmüş, vermez bu sene meyve...
Fırınlar aralıyor bir de dikkati
Doğacak günü hatırlatır gibi
Pişen ekmek kokularıyla aceleci,
Ben ise dikilmişim çarpık kentleşmenin balkonu ucunda,
Bir başıma.
Bırakmasaydım eğer,
Tütün içerdim.
En sevdiğim vakitleri..
Bana hep garip gelen tezatlığında,
Gün en yakın iken en koyu karanlık..
Gecenin vedasında bile hayır yok.
Yine boşuna uyumadık.
Yarım kaldı, sayfalar, okumalar
Yine bölük kaldı uykum belki de rüyam...
Olsun ben geceleri bekleyenim,
huzursuzluğuyla, kaygısıyla, tasasıyla
Ben baş ederim.
Ve,
Gitmeden önce uykuma,
Merhaba yeni gün,
Elveda gece,
Bu gece bekçisi
Anın kıyısında,
Adım adım uykuya...
(Nu:3)
Yorumlar