Kader ödün vermiyor kudretinden
Gittim, seni yıllar önce en kara mabedimden çaldım.
Peşime düşen yirmi üç yıllık esaretten.
Hazin öykülerden, hazineler çıkardım.
Yıllardan beridir ağarttığım telleri,
İçimde başıboş gezinen garip divaneleri,
Gözlerimden naçizane renksiz üzümleri,
Karanlık bahçelerden sana uzattım.
Gözlerin, iklimime geçince hafifçe süzülüş,
Serpilip bırakman kendini kollarıma ne hoş,
Geceler değmesin sana diye bunca telaş,
Cepheler, savaşlar, pusular atlattım.
Gözler ki yeryüzünün Zühresi,
Aklımın, gönlümün, hissimin zirvesi.
Aslan kadar yaralamaz kirpiğin pençesi,
Açasın diye sabahlara kadar ne ağıtlar yaktım.
Kader ödün vermiyor kudretinden,
Sen nurlar gibi ak ben kara sefaletimden.
Bu aşkın, ızdırabın yüce cefaletinden.
Adının yağmuruyla, huzuruna kavuştum.
Yorumlar
Karanlık bu kadar işlemezdi yüreğime
Ve ben tanrının üvey evladı
Beklememiştim hiçliği hiç bu kadar
Bir önceki yaşama elveda demeli insan.
Bazen birileri gömer seni,
Bazen kendin girersin bir kozaya,
Hatiralardir yeşertmek isteyen geleceğini,
Çünkü kışı atlatanlar hakeder gerçeği.
(Nu-1)
Burası neresi sahi başlangıcım mı sonum mu
Ben seni bekliyorum başladığım yerden sonsuzluğa doğru
Uzat ellerini dokunsun saçlarıma